Koskoca bir kış bitti. Biz de Ege’nin küçük bir kasabası olan, popüler beachlerin olduğu, bol rüzgarlı olduğu için sörf yapılan, bol mavili beyazlı, rengarenk çiçeklerle kaplı, her köşesi fotoğraflık, vintage dükkanlarla ve nefis zeytinyağlı yemekleriyle ünlü Alaçatı‘ya tam anlamıyla kaçtık!
Peki Alaçatı’da nerede kalmalı?
Bence kesinlikle çarşıya yürüme mesafesinde ama gürültülü olmayan bir yerde kalınmalı. Biz Kozanogluhan Boutique Otel‘de kaldık. Küçük bir aile işletmesi. Kahvaltı dahil fiyatlandırmaları var. Odalar rahat fakat küçük. Sabah kahvaltıları ise işletme sahibi Birsen Hanım’ın elinden; pişiler, taze biberler,domatesler, salatalıklar ve reçellerle dolu. Kendisinin pişilerine ve taze sivri biberlerine hayran kaldık!
Hemen Alaçatı’nın en kritik noktasına değinelim. Akşam nerede yiyelim?
2 gece kaldık. İlk akşam oldukça geç saatte vardığımız için ve inanılmaz yorgun olduğumuz için hızlı bir yer seçtik: Herkesin çok önermiş olduğu değirmenlerin sokağında oldukça merkezi bir konumda bulunan Kumrucu Şevki. 1 Kumru + Patates kızartması ve 1 ayrana 23 TL ödedik.
İkinci akşam ise biz önce herkesin çok övdüğü Fava’ya rezervasyon yaptırdık. Fakat ilk gün önünden geçip de fazla izole bir mekan olduğunu görünce vazgeçtik. Onun yerine hem sokakta oturabileceğimiz hem de daha rakı-mezelik müzikleri olan Laterna‘yı tercih ettik. Evet tabi ki Alaçatı’da hiç bir yer ucuz olarak adlandırılamaz ama diğer şişirilmiş yerlere nazaran daha iyiydi. Zeytinyağlıları, kalamarı ve karides güveci lezzetliydi, servis de oldukça hızlıydı. Kişi başı 100-150 TL ödedik. Fakat oldukça doyurucu yediğimizi belirtmek isterim.
Nereyi gezelim?
1- Şahane kahveciler ve antikacılarla dolu Hacımemiş Mahallesi. Antikacı demişken bizim favorimiz Be-dest.
2- Cumartesi günleri kurulan semt pazarı.
3-Pazar Yeri Camii’nin yanında kurulan stantlar.
4-Alaçatı çarşısı
Denemeden Dönmemeniz Gerekenler: İtalyan Franco’nun işletmesi Da Franco‘nun nefis İtalyan usulü nutellalı ve portakallı dondurması, İmren Pastanesi‘nin sakız tatlısı, enginar, kabak çiçeği dolması.
Alaçatı’dan ne almalı? Tabii ki enginar ve deniz börülcesi! Hayır şaka değil, 9 tane enginar ve 5 demet deniz börülcesi getirdik. Böyle enginarı malesef biz buralarda bulamıyoruz. Tamam yemekleri taşıdık, başka? Alaçatı’da el yapımı şahane dekorasyon ürünleri bulabilirsiniz. Duvar süsleri ve hatta masalar koltuklar dahil. Doğal taş dizayn takılar, kantaron yağı da diğer seçeneklerden.
Gitmeyin!
Evet malesef Alaçatı da inanılmaz popülerlik yüzünden biraz bozulmuş. Bir kere inanılmaz ve gereksiz pahalı. İnsanları gerçekten turiste doymuş, bazı yerlerde gidelim diye özenle uğraştılar. Bu tarz yerlerin en önde geleni ise Ebe Gümeci. Gerek fiyatlandırma konusunda yanlış yönlendirmeleri, müşteri iletişimindeki zayıflıkları ve hatta pişmemiş zeytinyağlı yaprak sarması ile sınıfta kaldı! Koskoca Alaçatı’da sakınnnn sakın gitmeyin diyebileceğim bir tek yer olsa ona da Ebe Gümeci derdim. Teyzelerin yaptığı zeytinyağlılara aldanıp da orada yemek yemeyin.
NOT: Booking.com indirimi hala geçerli! Buraya tıklayarak rezervasyonunuzu gerçekleştirebilirsiniz! Nereye gittiğinizi bana da söylemeyi unutmayın, meraktan çatlarım 🙂
Daha fazla fotoğraf ve ayrıntılı bilgi için beni instagramda da takip edin !